Futbolun büyüsü
Polonya ve Ukrayna’da düzenlenen 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası tüm hızıyla devam ediyor. Her zamanki gibi Almanya futbol otoriteleri tarafından turnuvanın en büyük favorilerisi olarak gösteriliyor. Şampiyona öncesi yapılan eleme maçlarında Türkiye’nin de içinde bulunduğu A grubunda hiç mağlubiyet almadan 34 gol atıp sadece 7 gol yiyerek 30 puanla gruptan çıkan Almanya 'yaptıklarım ile yapacaklarımın garantisidir'mantığı ile herkesi haklı çıkarmaya devam ediyor.
Peki nedir burada başarının sırrı?
Kulüp takımlarında ve milli takımlarda yıllardır gıpta ile baktığımız 'profesyonlece bir ekip çalışması, istikrar ve işin yıllardır ehil eller tarafından yönetilmesi veeeeeeeeee de ön önemlisi işin içinde siyasetin olmaması yada başka bir deyişle özerk mercilerin zor durumda sorunların çözümü siyasetcileri işin içine çekmeden halletmesi'
Şu an şampiyonada mücadele eden 23 kişilik Alman milli takım kadrosunda 7 tane göçmen kökenli oyuncu bulunmakta. Joggi Löw’ ün talebelerinden Savunmada Gana’lı Jerome Boateng, Orta sahada Tunus‘lu Sami Khedira, Türk Mesut Özil ve İlkan Gündoğan, İspanyol Mario Gomez, Polonya‘lı Lukas Podolski ve Miroslav Klose.
Bu Millli takım kadro yapısı bizlere Almanya‘nın demografik değişim tablosu hakkında da bilgi veriyor. 'Alman nüfusu azalırken, yaşlanıyor ve bir taraftan da Almanya yabancılaşıyor.
Bu Almanya‘nın bir realitesi. Artık herkes bunu şans olarak görüyor.
Ona göre toplum daha şimdiden psikolojık olarak hazırlanıyor. Çalışmalar Federal Meclis çatısı altında hızla devam ediyor. Onun için Mesut Özil ve İlkay Gündoğan‘ ın buralara kadar gelmesi Türk kökenli göçmenler adına çok olumlu bir örnek teşkil ediyor. Olayın sosyolojik yapısının ne olduğunu tam olarak bilemeyen bazı akıl fukaraları bunun ne demek olduğunu şimdi anlayamasalar da gelecek yıllarda anlamak zorunda kalacaklar.
Şu anda Alman Milli takımı Almanya‘da yaşayan her kesimden insanı temsil ettiği için kaynaşma ve birlik beraberlik çok daha üst seviyede.Her yerde futbol konuşuluyor. Yine gördük ki spor bir çok ön yargıları aşmada çok güçlü bir anahtar. Benim için bu şampiyonda da Alman Milli takımı daha şimdiden bu yaklaşımı ile beklentilerime cevap verdi. Bizlerden birileri oralarda bizi temsil ediyor. O yüzden Almaya şampiyonadan hangi sonuçla ayrılırsa ayrılsın 'sosyal sorumluğunu' yerine getirdiği için bana göre çok önemli mesajlar vermiştir.
Ama yine de gönlüm tabii ki Almanya‘nın şampiyonada Cüneyt Çakır‘ın yöneteceği final maçıyla şampiyon olmasından yana…
Neden olmasın???
Bayram Aybastı