Ortak acıların son kullanma tarihi yoktur
Geçtiğimiz günlerde Facebook hesabımdan Ruhr Veliler Birliği bünyesinde faaliyetler yapan Ruhr Türk Halk Müziği Korosu’nun 29 Mayıs 2022 tarihinde „Anadolu Ezgileri 8“ adıyla vereceğini açıkladığı konsere ilişkin bir paylaşım yapmıştım. Paylaşımımda 29 Mayıs tarihinin Almanyalı Türkler açısından sıradan bir tarih olmadığını, bu tarihte (29 Mayıs 1993) neonaziler Almanya’nın Solingen şehrinde Genç ailesinin evini haince kundakladıklarını, bu kundaklama sonunda Genç ailesinden #Gürsünİnce, #HaticeGenç, #GülüstanÖztürk, #HülyaGenç ve #SaimeGenç‘in feci şekilde can verdiklerini, bu hain saldırının Almanya’da yaşayan Türkler açışından önemli bir kilometre taşı ve Almanyalı Türklerin „kutsal“ı olduğunu, bu kutsala asgari derecede saygı gösterilmesinin başta Genç ailesine karşı bir vefa ve insanlık borcu olduğunu, organizasyonu düzenlemeyi düşünenlerin ve Almanyalı Türklerin dikkatine sunma amacıyla kaleme aldım.
ALMANYALI TÜRKLERİN BEKLENTİSİNİ DİLLENDİRDİM
Paylaşımın ardından şahsen de tanıdığım koronun bazı üyeleri beni arayarak, konser salonunun aylar önceden rezervasyonun yapıldığını, rezervasyon yapılırken de bu tarihin hiç akıllarına gelmediğini itiraf ettikten sonra, bu saatten sonra da konserin farklı bir tarihe ertelenmesinin mümkün olmadığını sözlü olarak ifade ettiler. Ben de bunun üzerine bu arkadaşlara, hal böyle ise, en azından konserin bu tarihin anlamına uygun bir repertuar çerçevesinde yapılmasının uygun olacağı tavsiyesinde bulundum. En azından Solingen neonazi saldırısı kurbanları anısına bir saygı duruşu yapılmasının, başta Mevlüde Genç ve ailesi ve Almanyalı Türklerin bir beklentisi olduğunu defalarca ifade ettim.
Tamamen samimi ve iyi niyetle yaptığım bu paylaşımın ardından, bu uyarıyı dikkate almak yerine, beni bu paylaşım nedeniyle adeta hedef tahtasına yerleştiren bir yaklaşımla başladılar saldırmaya.
KORONUN BİR ÜYESİNİN SEVİYESİZ YORUMU
Koronun bir üyesi bu Neonazi saldırısının yeni olmadığını, üzerinden neredeyse 30 yıl geçtiği (!) ve benim bu konuda onları uyarma hakkımın olmadığını yazdı. Bu kişi, seviyesizlikte adeta zirve yaparak şu yorumu bile yazdı. „ Konserden sonra After Show partisi var, buyurun gelin!
İşte belgesi:
Ben yukarıda belgesini paylaştığım bu seviyesiz yorumun koronun kurumsal görüşü olmadığına inanmak istiyorum. Yorumun sahibi daha sonraki yorumlarında bu yorumun „ironi“(!) olduğunu yazarak düştüğü çamurdan çıkmaya çalışsa da, bu hadsize en güzel cevabı ise duyarlı bir takipçim verdi. Noktası ve virgülüne kadar katıldığım bu yorumu da buradan sizinle paylaşıyorum. İşte o muhteşem yorum:
TAKİPÇİMİN DERS NİTELİĞİNDEKİ CEVABI
„Bazı tarihler toplumlar için varoluş nedenidir. O gün eğlenceler, konserler ve günün anlamına yakın olmayan etkinlikler düzenlenmez. Örneğin Türk toplumu için bir çok tarih bu manada önemlidir. 10 Kasım'da eğlence, konser (özellikle Atatürk'ün hayatını anmak adına düzenlenmiyorsa) vs. düzenlenmez.
3 Temmuz Sivas'ta yakılan canlar için matem günüdür. O gün eğlence, konser, düğün vs. gibi etkinlikler çok hoş karşılanmaz, etik dışı kabul edilir.
Almanya Türkleri için ayrıca 29 Mayıs 1993 Solingen katliamı her daim hatırlanması ve hatırlatılması gereken bir tarihtir. Basit ve adi bir kundaklama olayı değildir. Almanya'da Türklerin varlığına ve kimliğine saldırılmıştır. Almanya Türkleri bu tarihi bir dönüm noktası olarak anımsamak ve bu önemli günü hatırlatmak zorundadır. Nitekim 29 Mayıs 1993 sonrası binlerce Türk, bayrağıyla Solingen'e akın etmiş adeta isyanını haykırmış ve 'ben buradayım - ben buralıyım - burada kalacağım' demiştir.
Şimdi bize yakışan 29 Mayıs günlerinde Solingen katliamını anmaktır. O günde başka etkinlikler düzenlemek suretiyle o günün mana ve önemini zayıflatmak değildir. 30 yıl da geçse, 100 yıl da geçse, bu tarihler toplumsal belleğimizde yaşatılmak zorundadır. 'Bu acıların son kullanma tarihi yoktur'. Dahili ve harici kişi ve kurumlara 29 Mayıs'ın önemi hatırlatılmalıdır. Ancak toplumsal belleğimiz çok zayıf. Bu günü yeterli derecede anmıyoruz. Solingen katliamını bilmeyen gençler var, dernek başkanları var, kariyer yapmış insanlarımız var. Oysa Yahudiler için 9 -10 Kasım 1938 (Kristal Gece / Kristallnacht) tartışmaya açılmaz. 6-7 Eylül 1955 Rumlar için travmadır. Bu günü anarlar. O gün Yunan toplumunda (özellikle İstanbul kökenli Rumlarda) başka etkinlikler düzenlenmez. Örnekleri çoğaltabilirim.
Şu özetle özetliYORUM: 'Toplumları toplum yapan, toplumsal hafızalarıdır.' Anadolu bilgesi, barışın sembolü Mevlüde Genç (bence Nobel barış ödülü Mevlüde Genç'e verilmelidir - Almanya'daki Türk dernekleri biraz da bu konuya odaklansın lütfen !) Mevlüde annemize saygıyla !
BU DA BENDEN SON HATIRLATMA
Artık bu aşamada tamamen samimi ve iyi niyetle son bir hatırlatma ve çağrıyla bu konudaki sorumluluğu muhataplarının vicdanlarına bırakarak tarihe not düşüyorum: Almanya Türkleri’nin varlığı ve kimliğine doğrudan haince saldırılarak katledilen insanlarımızın aziz ruhları, başta Genç ailesinin hayatta kalan fertleri olmak üzere, hepimizin ait olduğu Almanya Türkleri’nin Almanya’daki varlıklarının gelecek kuşaklara hep hatırlatılması için son derece önemli olan 29 Mayıs 2022 tarihindeki salonun çok önceden rezervasyonunun yapılmış olması ve bu tarihin kısa sürede değiştirilemeyeceğinden hareketle ertelemeyeceğinizi dile getirdiğiniz konser programının, günün anlam ve önemine göre değiştirilmesi, revize edilmesi ya da en azından konser başlamadan önce Solingen kurbanlarının aziz ruhları için saygı duruşunun yapılması sizi değersiz kılmaz. Bilakis büyütür.
Konuyu önemle tekrar hatırlatırken, Almanya’daki Türk kamuoyunun bilgisne sunarım.
Arif Şentürk