-
Aa
+
 
 

İlkokul sonrası yönlendirmenin önemi

Almanya’ya göçün 60. yılındayız. Ellinci yılında olduğu gibi altmışıncı yılında da Almanya’daki Türk toplumunun eğitim başta olmak üzere genel görünümü üzerine değerlendirmeler yapılmaktadır. Eğitim açısından hala arzu edilen noktada olmadığımız aşikar ancak bu konuda katedilen mesafeyi de gözardı etmemeliyiz.

Üniversite mezunu, akademik kariyer yapmış, saygın mesleklere sahip, başarılı Türklerin sayısı her geçen gün artmakta. Mesela, Covid 19 salgınını önleme çalışmalarında Almanya’ya göçmen olarak gelen Türk ailelerin çocukları aşı geliştirerek, büyük bir başarıya imza attılar. Bu başarı hikayelerini yazanlardan bazılarının çocukluk yıllarında ilkokul sonrası Hauptschuleye gönderilmek istendiklerini duymuşuzdur. Neyse ki 60 yıl içerisinde çok şey değişti.  Ancak, istatistiklere göre Almanya’da yaşayan ve sadece Türk vatandaşlığına sahip olan öğrencilerin ilkokul sonrası en iyi okul türlerine gitme oranları hala Almanya ortalamasının altında seyrediyor.

Son yılların istatistik rakamlarına göre, sadece Türk vatandaşı olan öğrencilerin KRV Eyaletinde Hauptschuleye gitme oranları 2007’de  % 40  (1) iken 2019’da % 10’a (2) gerilemiş, Gymnasiuma gitme oranları ise %13’ten %18’e  çıkmıştır. Hauptschuleye gitme oranındaki düşüş, birçok Hauptschulenin kapanmasının bir sonucudur denilebilir. Kapanmanın etkisiyle Türk öğrencilerin özellikle Realschule, Gesamtschule vb. ortaokul türlerinde yoğunlaştıkları görülmektedir. Alman öğrencilerde ise 2019 itibarıyla Hauptschuleye gitme oranı % 4, Gymnasiuma gitme oranı ise % 35 seviyesindedir.  Türk vatandaşı öğrenciler arasında Förderschuleye gitme oranı % 9 ile Alman vatandaşı öğrencilerin iki katıdır.

Hauptschule ve Förderschuledeki yüksek oranlar en azından Alman vatandaşı öğrencilerin seviyesine indirilmeli, Gymnasiuma giden öğrenci oranındaki fark da kapatılmalıdır. Okullara göre öğrenci dağılımı tablosunda 2007’ye nazaran 2019 yılında Türk vatandaşı öğrenciler daha iyi durumdadır. Ancak Türk toplumunun 60 yıllık göç geçmişine ve tecrübesine bakıldığında bu gelişmenin çok yavaş ve arzu edilmeyen düzeyde oduğu görülmektedir. Bu nedenle ilkokul sonrası yönlendirmelerde gerekli tedbirler alınmalıdır.
Bu dağılımdaki farkı açıklamak için gelir düzeyi, göçmenlik olgusu, dil problemi, eğitim sistemi, veli bilinci vb.  etkenlerden söz edilebilir. Türk toplumunun eskisi kadar dil probleminin olmadığı, Almanya’nın ikinci bir vatan olarak benimsendiği, ailelerin çocuklarının eğitim durumlarıyla daha çok ilgilendikleri ve velilerin çocuklarından okul başarısıyla ilgili beklentilerinin arttığı ortamda daha fazla başarı beklenmesi doğaldır. Okullarda genel başarıyı artırmak için destek dersleri verilmekte, destek derslerinden (Förder Unterricht) özellikle göçmen çocuklar daha fazla yararlanmaktalar. Bunca destek ve gelişmeye rağmen okul türlerine göre Türk vatandaşı öğrenciler neden hala iyi okul türlerinde oransal olarak daha az? Uzmanların bu konuya daha fazla kafa yorması gerekiyor.
Eğitim sisteminde ilkokul sonrası (bazı eğitim bilimcilere göre erken olan) ayrışmanın Türk öğrencilerin başarısına olumsuz etkisinden bahsedilebilir. Nitekim farklı seviyeden öğrencilerin aynı sınıfları paylaştığı Gesamtschule ve benzeri okullara devam eden Türk öğrencilerin daha iyi diplomalar almaya başladıkları, lise ve meslek lisesi mezunlarının oranlarında 5 yıl öncesine göre (3) artış olduğu istatistiklerde görülmekte.(4)

Peki bu tablonun iyileşmesi için veliler olarak bizler nelere dikkat etmeliyiz?
Öncelikle dünyanın her yerinde olduğu gibi Almanya’da da çocukların başarısında ‘İlgili Veli’ büyük etken. Çocuğumuzun gideceği okul türüne karar verme süreçlerinde öğretmenleriyle yakın iletişim içerisinde olmak ve süreci birlikte yürütmek çok önemli. Bununla birlikte okul tavsiyesi (Yönlendirme) sürecinde göz önünde bulundurulabilecek bazı hususlar şunlar olabilir:

- Öğretmenlerin görüşü,
- Öğrenciyle ilgili velinin görüşü
- Öğrencinin isteği
- Öğrencinin notları(Gymnasium için not  ortalaması 3 ‘ün üzerinde olmalıdır),
- Öğrencinin sorumluluklarını yerine getirmede öz disipline sahip olma düzeyi,
- Göçmenlik etkisi (Göçmenlikten kaynaklanan farklı nedenlerle öğrenci, gerçek başarısını yansıtamamış olabilir.)
- Yakın arkadaşlarının devam edecekleri okullar,
- Ulaşım, vb. bunları çoğaltmak mümkündür.

Eğer bu süreçler bitti ve çocuğunuzun gittiği okul türünün seviyesine uygun olmadığı kanaatindeyseniz, ilkokul sonrası devam edilen okulların 5. ve 6. sınıflarının deneme sınıfları olduğunu hatırlatmak isterim. Daha ilerki sınıflarda da başka çözümler mümkündür. Yeter ki eğitim sistemi hakkında yeterli bilgiye sahip olalım ve çocuklarımızla ilgilenelim.

Necmettin Güler
T.C Münster Başkonsolosluğu Eğitim Ataşesi


Kaynaklar:
- (Statistisches Bundesamt)  WP 13 Schulische Bildung von Migranten in Deutschland sayfa 22-23
- IT NRW
- https://www.schulministerium.nrw.de/   Sayfa 166
- https://www.schulministerium.nrw.de/  Sayfa 194