İş yerinde yapay zeka kullanmak işinizden edebilir
Günlük dile en kısa haliyle "Yapay Zeka" (YZ) olarak yerleşen bilişim araçları artık herkesin dilinde. Aslında en başta sadece bir markanın adıyken, "ChatGPT" artık bu alandaki uygulamaların asıl ve tek adı haline gelmiş gibi görünüyor. Sözün özü, yapay zeka tabanlı sohbet robotlarını neredeyse duymayan hiç kimse kalmadı.
Ancak durumun böyle olması işin hukuki boyutlarını ve yaptırımlarını daha basit hale getirmiyor. Çünkü genel gidişat itibarıyla, işyerinde günlük angarya ve rutin işlere yardımcı olması için yapay zeka (YZ) araçlarını kullanmak isteyen pek çok çalışanın aslında ciddi bir yanılgıya kapılmış olduğunu gösteriyor. Hatta öyle ki çoğu çalışan yapay zeka (YZ) kullandığı için başına gelebileceklerden bihaber durumda.
Fakat yine de şu soru kulağa çok cazip gelmiyor mu: İşin gereği olarak yazılması gereken rutin bir e-posta üzerinde saatlerce çalışmak yerine, bunu sizin için bir yapay zeka sohbet robotu yazsa aslında çok daha rahat olmaz mı?
Yani, hepsini bir seferde saymanın neredeyse imkansız hale geldiği onlarca yapay zeka (YZ) uygulaması arasından birisini, pekala işyerindeki angarya görevler için de kullanmak mümkün olmalı, öyle değil mi? Üstelik sizin belki iki saatte yazacağınız bir e-postayı, yapay zeka (YZ) robotu iki dakikadan çok daha kısa sürece yazabilecekken! Fakat durun! Asıl soruyu gözden kaçırıyor olabilirsiniz: Yasalar, çalışanların bunu yapmasına izin veriyor mu?
DURUM GÖRÜNENDEN DAHA KARIŞIK
Her şeyden önce bilinmesi lazım ki bu soruya verilecek yanıt, sanılandan çok daha karmaşık bir doğaya sahip. Fakat uzman görüşüne başvurarak en sonda söylenmesi gerekeni başta ifade etmek mümkün: "İşverenin rızasıyla her şey mümkündür."
Ancak, konun asıl tehlike sayılması gereken detayı tam da burada yatıyor. İş hukuku alanında uzmanlaşmış bir avukat olan Peter Meyer’in n-tv.de isimli haber sitesine yaptığı açıklamaya göre, işverenin izni olmadan bir yapay zeka sohbet robotunun sizin için yazdığı herhangi bir e-postayı "asla” göndermemelisiniz!
Alman Medeni Kanunu'nun (BGB) 613. maddesine atıfta bulunan Meyer, çalışanların bu madde uyarınca, görevlerini tümüyle kişisel çerçevede, yani "bizzat" ifa etmesi gerekiyor. "Yapay zeka bir üründeki fazladan talaşı almaya yarayan bir freze makinesinden ya da imla denetim programından çok daha farklı bir şey" diyen Meyer, yapay zekanın bugünkü durumu itibarıyla "tabiri caizse tüm işi yapan bir şey" olduğuna dikkat çekiyor. Bu nedenle, siz dilediğiniz kadar "son tahlilde işi icra eden ve gayet kişisel bir çerçevede yapan taraf olduğunuzu" iddia etseniz de hukuki zeminde karşılığı çok daha farklı bir çerçeveye denk düşüyor.
EĞER MÜDÜRÜNÜZÜN ONAYI YOKSA...
Alman Avukatlar Birliği (DAV) İş Hukuku Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi olan iş hukuku uzmanı avukat Peter Meyer, yapay zekanın büro ortamında kullanılmasında gözden kaçırılan asıl hususun "çalışanın özen yükümlülüğü" olduğuna işaret ediyor. Zira BGB'deki 241’inci maddenin 2’nci fıkrasına göre her çalışanın "işverenin çıkarlarını göz önünde bulundurması" gerekiyor. Meyer, mevcut yasal çerçeveden bakıldığında, yapay zeka kullanılmasının, en azından "telif" ya da "veri koruma" haklarından kaynaklanan çıkarların zedelenmesi anlamına gelebileceğini belirtiyor.
Buna göre, çalışanlar yapay zekaya sadece randevularını teyit edecekleri kısa e-postalar yazdırmakla yetinmeyip, müşterilere kapsamlı raporlar oluşturmasını sağlamaya başlarsa, mevzuatın hiçe sayıldığı kısım devreye girmiş oluyor. Meyer, işte tam da bu nedenle, "Eğer ChatGPT'nin bu tür hizmetleri devralması isteniyorsa, bunun her zaman ilgili amirin onayıyla yapılması gerekir." diyor.
YASAĞA RAĞMEN KULLANANLAR, İŞİNİ KAYBEDEBİLİR
Buraya kadar yer verilen çerçeve esas alındığında, işverenin izni olmadan yapay zeka (YZ) kullanan ve bunu bildirme gereği görmeyen her çalışanın sorun yaşaması kuvvetle muhtemel görünüyor. Yani işverenin koyduğu yasağa uymayıp, ısrarla yapay zeka kullanıyorsanız, bu sıradan bir sorun olmaktan çıkarak ağır hukuki sonuçlara yol açar hale gelebilir.
İş hukuku avukatı Peter Meyer, bu tür durumlarda işverenin sadece uyarı vermekle yetinmeyip, bir sonraki aşamada söz konusu olabilecek ihtar verme yoluna gidebileceğini belirtiyor. Meyer, eğer bu yanlışın bir de tekrarlanması söz konusu ise işverenin çalışanı işten çıkarmaya kadar yol alabilme hakkı olduğunu dile getiriyor.
Haber: Ertuğrul Özgün – (Almanya Bülteni) – Düsseldorf
Fotoğraf: (AA)