Image
Film Gibi 8

1962 yılında Almanya'ya çalışmak üzere gelen Yılmaz Yaşlı, o yıllardan günümüze kadar yaşadıklarını Almanya Bülteni okurları için kronolojik olarak kaleme aldı. Almanya Treni'nden anıları okurken o yılları yaşayanların aslında nasıl büyük bir başarıya imza attıklarının da şahidi olacaksınız... Artık söz birinci kuşağın...


'FİLM GİBİ'(1962 - 2013)
'Kimi tarla ev arsa.
Memleket'te ne varsa.
Almaya çalıştıkca.

Esir oldu bu hırsa.'

Evet aldığım bu ani ve zamansız kararın ne kadar doğru!! olduğunu her geçen gün anladım, fakat çok geç.... Yaşadığım o kötü hava zorlukları içinde geçen yolculuğu hayırlısı ile Vatanıma, sevdiklerime kavuşmayı yerine getirdim. Fakat hiç de düşündüğüm olmadı, olmadı, olmadı.... Bahsettiğim o iki arkadaşlara uyarak aldığım arabamı gümrükten altı ay çekemedim. Eğer bir tanıdığımın yardımı olmasa orada kalacaktı. «Hazır'a dağ dayanmaz» diye çok güzel bir atasözümüz var. Ne kadar doğru bir söz. Tüm ümitlerimin tükendi diye düşündüğüm bir anda, arabamı gümrükten çekme, adeta yok pahasına satmam biraz da olsa rahatlattı. İşlerimin bu kadar ters gideceğini hiç düşünmemiştim. Kararlarınızı doğru yer, doğru zaman ve doğru arkadaşlarınızla vermenizi isterim. Ben başaramamıştım, iyi bir ders aldım. Gurbet'e çıkmazdan evvel, nişanlı olduğum için bir yıl sonraya düşünülen Evlenme işlemlerini hayırlısı ile gerçekleştirdim. Şimdi yüküm daha da arttı. Evli bir insanın mesuliyeti her geçen gün artıyor, artıyor.

Image
Bilmiyoruz acep ne etsek

Getirdiğim arabayı uzun bir müddet gümrükten çekemediğim içinde, bir işe başlayamadım. Evli ve işsizim.... Bu arada gittiğim iş tekliflerimi ilettiğim yerlerdende hiç sevindirici haber alamıyorum. Kısacası her geçen saat ve gün zorlaşmakta. Bu arada eş dost ve komşuların bakışlarını! da ben, Eşim, ailem ve Eşim'in ailesi üzülerek görmekteyiz. Bu yaşadığım zorlukları yenebileceğimi düşünerek, Almanya'ya tekrar gitmeye karar verdim. Eşim ve Ailelerimiz de uygun bulup 2.kez müracaatımı yaptım. Yine işlemlerim çok çabuk gerçekleşti. Bu yönden şansım iki kez yüzüme güldü diyebilirim. İnsan kaderle mi? KADER insanla mı yürüyor bilemiyorum.

Gurbet tecrübesi yaşamış biriyim artık, az da olsa Almancam var. Bir de bu sefer çok daha istekliyim.
Gideceğim yer KÖLN -PORZ 'GERMANIA' cam fabrikası.

Yine insanı hüzüne boğan o ayrılık, ilk gelişimdeki zorlukları hiç yaşamadan PORZ'a geldim. Bu sefer kaldığım heim adeta 4 yıldızlı otel. Fabrikamızda 40'a yakın Türk çalışmakta. Geldiğim ilk günden itibaren Eşimi getirme hazırlıkları yapıyorum.

İşimi severek yapıyor, başarılı da oluyorum. Çok az olan Almancamla da hem arkadaşlarıma, hem de işverene yardımcı olmaya çalışıyorum.
Ev arama çalışmalarım bir iş arkadaşımın da yardımları ile gerçekleşti. İş'e başlayalı 5 ay olmasına rağmen izin istedim. Ailemi getireceğim dedim. Hiç itiraz etmeden izinimi alıp Türkiye'ye gittim ve ailemi Almanya'ya (PORZ'a) getirdim. Haziran 1964. İlk ailesini getiren yabancı olduğumdan, Polis bile nasıl bir işlem yapılacak diye Köln yabancılar polisinden bilgi aldı. Herşey güzel ve istediğimiz gibi yaşanıyor. Eşim'i eve geldiğimde ev sahibi hanımla bahçede görüyor çok seviniyorum. Hiç Almanca bilmese de, çok iyi anlaşıyorlar. Tüm yorgunluğumu unutuyorum da.

Eşim çok yalnız, bu arada doktor bir bebeğimizin olacağı müjdesini verdi. Abim DÜSSELDORF'a bekliyor. Bizim için bir ev kiralamış...


Yılmaz Yaşlı

NOT:Yazılanlar mümkün olduğunca orijinaline sadık kalınarak yayınlanmıştır.