1962 yılında Almanya'ya çalışmak üzere gelen Yılmaz Yaşlı, o yıllardan günümüze kadar yaşadıklarını Almanya Bülteni okurları için kronolojik olarak kaleme aldı. Almanya Treni'nden anıları okurken o yılları yaşayanların aslında nasıl büyük bir başarıya imza attıklarının da şahidi olacaksınız... Artık söz birinci kuşağın...
„FİLM GİBİ“ (1962 – 2013)
„Yorulduk artık desek.
Tadı yok, bal, börek yesek.
Gitmek mi? kalmak mı? Zor!
Bilmiyoruz acep ne etsek.“
Evet, ne mutlu bizlere, 1.kuşak olarak emekliliklerimizi hayırlısı ile kazanıp bu günleri görebildiğimize. Ailemize ve kendimize, daha fazla zaman ayırmaya hak kazandık diye düşünüyorum.
35 yıllık çalışma zorluklarının arasında bir dolu sosyal çalışmalarda görev almayı ihmal etmedim. Spor, Düsseldorf şehir meclisi (yabancılar) toplantıları, seminerleri. Büyükelçiliğimizin organize ettiği ATATÜRK Kupası ve futbol organizasyonları.
AWO’nun organize ettiği bir hafta sonu seminerin’de (ODENTHAL) 1.kuşak TÜRK VATANDAŞLARI BİRLİĞİ adı altında bir derneğin kuruluşunu gerçekleştirdik (29 Ekim 1995). Çalışma ataşemizinde aralarında bulunduğu 50 kişilik katılım grubu tarafından başkan seçildim. En ufak bir bilgim olmamasına rağmen Ataşemizin ve çalışma arkadaşlarımızın yardımları ile başarılı bir dernek yarattığıma inanıyorum. Bugün dahi yapılan çalışmalarımız övgü ile anılmakta. Bu da beni ve çalışma arkadaşlarımı ve tüm üyelerimizi mutlu etmekte.
Derneğimiz, CUMHURİYET’in 75.yıl kutlamalarındaki çalışmaları ve başarıları unutulmaz. Bugün 1.KUŞAK TÜRK VATANDAŞLARI BİRLİĞİ’nin çalışmaları hakkında maalesef hiç bilgim yok…
Yanılmıyorsam „SALDIM ÇAYIRA, MEVLAM….“ sözcüğünü! biz gurbetçiler için kullanırlardı. Çok şükür Mevlam kayırdı! Sağlıkla, hayırlısı ile bugünlere gelebildik! Baba-Anne ve tüm sevdiklerimizi kaybetmenin tarifsiz acılarını yaşadıklarımıza, bir de sağlık problemleri eklenince, önce göz ve böbrek ameliyatları, yaşanan ayak ve el kırılmaları, fıtık ameliyatı ardından gelen ANJIO ve STENT takılmaları (Bel rahatsızlığımı daha evvel anlatmaya çalıştım).
Bugün takılan 3 stent’in kontrol yapılması (yılda 1 defa) dışında diğer ameliyatlarımın çok başarılı geçtiğini söyleyebilirim. Bugüne kadar bir sıkıntı yaşamadım. Çok şükür, çok şükür: MEVLAM beni de kayırdı. Bu yönden de şanslıyım demessem, haksızlık etmez miyim?
1991 yılında Hürriyet Gazetesi tarafından düzenlenen 30.yıl anı yarışmasına, Köln’de yaşadığım bir anımla katılmış bir saat’le de (Hürriyet amblemi olan) ödüllendirildim. 40.yıl kutlamalarını, yalnız 1.Kuşak gurbetcilerin katılımı ile gerçekleştirdik (Odenthal’de).
Ve işte aklımda kalanları ile yazmaya çalıştığım 50.yıl anıları (2013 yılının ilk ayları).
„Yorulduk artık desek…DOĞRU
Her şeyden tad alabiliyormuyuz? HAYIR
Gitme veya kalma isteğimiz hala…KARARSIZ!
Bilmiyoruz acep ne etsek!! deyip durmaktayız.
Siz 2. ve 3.kuşak gurbetciler değil, fakat bizim generasyonun beni çok çok iyi anladığını, hak verdiğini duyar gibiyim…
Yılmaz Yaşlı