-
Aa
+
 17/07/2014
 

Yeşillik Olsun Diye mi ?

arif-senturk-nester

 

Federal Parlamento (Bundestag) Seçimleri yapıldı. Seçimlerde partilerin aldıkları oy oranları ve kurulacak yeni hükümet hakkında bir çok haber, yazı ve yorum yazıldı. Önümüzdeki yasama döneminde Almanya’yı yönetecek olan hükümet yakında kurulacak. Bu gün Alman siyasi arenasında artık belirli bir yeri olan ve oylarını az da olsa arttırarak yoluna devam eden Birlik 90 Yeşiller Partisi’ni mercek altına almaya çalışacağım. Daha doğrusu, bir siyasi partinin bastığı dalı nasıl kestiğine dikkat çekmeye çalışacağım.

İLK TÜRK MİLLETVEKİLİ VE GENEL BAŞKAN

Almanya Gündemi’ni takip edenler hatırlayacaklardır. Federal Parlamento’nun ilk Türk kökenli milletvekili de olan Cem Özdemir, partisinin son kurultayında delegelerin büyük bir bölümünün oylarıyla, meslektaşı Claudia Roth ile birlikte eş genel başkanlığı görevine getirildi. Bu güven, Cem Özdemir açısından önemli bir sorumluluk, delegeler açısından da Özdemir’e duyulan önemli bir güvenin yansımasıydı. Yeşiller Partisi, en azından söylemleriyle, Almanya’da yaşayan göçmenlere çifte vatandaşlık verilmesinden, onların her alanda entegrasyonlarının sağlanmasına kadar bir çok alanda cesur bir tavırla göçmenlerin yanında yer almıştır. Bu tavır, Almanya’da yaşayan ve artık bu ülkenin vazgeçilmez bir parçası olan göçmenlerin Almanya’ya tam uyumunun sağlanması açısından takdir edilecek bir siyasi tavırdır. Hakkını burada teslim edelim...

ALMANYA’NIN AŞMAZI

Bir önemli konuya dikkat çekelim… Söylediklerinizle yaptıklarınız birbiriyle uyumlu olmazsa, güvenilirliğinizi kaybedersiniz. Beklendiği gibi de oldu. Almanya’daki en azından Türk kökenli seçmenin gözünde de Yeşiller Partisi güven kaybına uğramıştır. Bu güven kaybına sebep olan çelişki de ortadadır. Bu parti bir taraftan Cem Özdemir’in eş genel başkan olmasına yeşil ışık yakarken, diğer taraftan onun Federal Parlamento adaylığının önünü kapatmıştır. Bir yandan: 'Alman Siyaset Tarihi’nde göçmen kökenli tek genel başkanı olan parti bizim partimizdir.' diye övüneceksin; diğer taraftan da geminin kaptan koltuğuna oturttuğun kişiye Federal Parlamento yolunu kapatıp, onun adaylığı için vize vermeyeceksin. Böylece Özdemir'e direk adaylıktan başka bir yol bırakmayacaksın. Adeta başkanını kurtlar sofrasına pençelerini sökerek yollayacaksın ve 'Haydi aslanım kim tutar seni' diyeceksin. Kendisine karşı yapılan bu ayıba rağmen Cem Özdemir liste dışından aday olduğu bölgede önemli bir oy almasına rağmen seçilememiştir.

Bu tavra karşı parti yönetimine ve delegelere sorulacak sorular şunlardır: ( bu sorular yeşillik olsun diye sorulan sorular değildir)

  • Madem ki Cem Özdemir’in parlamentoya girmesine karşıydınız, o zaman niçin partinizin eş genel başkanlığına getirdiniz?
  • Alman siyasi tarihinde hangi siyasi parti (buna küçük ve parlamento dışında kalan partiler de dahildir) seçimlere genel başkanlarını listelerinin en seçilebilecek sırasından aday göstermeden girmiştir?
  • Acaba partinin ilgili organları Özdemir’i (yeşillik) olsun diye mi partiye eş genel başkan yapmışlardır?

 

Aslında daha sorulacak çok soru var ama ….

Almanya’da bir (ilk)i başararak Federal Parlamento’ya ilk Türk kökenli milletvekili olarak Cem Özdemir’i gönderen Birlik 90 Yeşiller Partisi, siyasi gelenek ve anlayış dışına çıkarak başarılması oldukça zor olan bir (ilk)i daha başarmıştır(!).

Sonuç şudur: Partinin bu tasarrufu Almanya’daki genelde göze çarpan bir hazmetme probleminin siyasi alandaki bir yansıması olarak muhataplarının karşısındadır. Ne kadar iyi niyetle değerlendirmek isteseniz de sonuç bu kapıya çıkıyor maalesef.

ÖNEMLİ BİR TEMİNAT

Kimse yanlış anlamasın, bu hazmetme problemi maalesef Almanya’nın çözmesi gereken çok önemli bir problemdir. Almanya’da doğup en az iki dilli olarak yetişen ve eğitimlerini de en iyi şekilde tamamlayan Almanyalı Türkler, Almanya için çok önemli bir teminattır ve bu nesil ileride Almanya için çok önemli sorumluluklar üstlenecektir. Özellikle Almanya’nın menfaatine olacak bu yolun açılabilmesi için Almanya’nın önemli bir aşmazı olan bu, hazmetme ya da hazmedememe, problemini bir şekilde aşması gerekiyor.

Bekleyelim ve görelim….


Arif Şentürk
senturk(at)almanyabulteni.de

GÜNÜN SÖZÜ : En kötü orijinal en iyi taklitten daha iyidir. (Taklitçilere önemle duyrulur)

 

GÜNÜN SORUSU : Yeşillik olsun diye Cem Özdemir'i parti başına getirenler, bu yolla Türk kökenli seçmenlerin oylarına ipotek mi koymak istiyorlar ?