Almanya'da Türkler ve Neo-Nazi Cinayet kıskacı


'Oryantalizm' adlı başyapıtında Prof. Edward Said 'Oryantalizm, Batı'nın üstünlük sürdürme taktiği, Doğu üzerinde otorite kurma çabası' diye söz eder. Çünkü Said'in yalın ifadesiyle 'Batı ilaç, Doğu hastadır'.
Sakıp Sabancı Müzesi'nde 25 Nisan - 11 Ağustos 2013 arasında süren 'Oryantalizmin 1001 Yüzü' sergisi Batı'nın Doğu'yu 'tahaküm' adına farklı yollardan giriştiği hamlelerin en iyi belgesi.
Bir başka örnek de Almanya'da eyalet hükümetlerinde bakanlık yapmış olan Thillo Sarrrazin'in 'Almanya Kendini Yokediyor! ' 2010'daki kitabı. 1.5 milyon adet satarak, satış rekorları kıran bu kitapta neler yok ki? 'Göçmen çocuklarının zihni becerisi - PİSA sonuçlarını kastediyor - Almanlara göre daha düşüktür, zira zeka %50-80 oranında irsi bir olaydır ve soydan soya geçer'. (s.91 ). 'Müslüman göçmenlerin yüksek sosyal maliyetleri, buna karşılık işgücüne düşük düşük katılım oranlarıyla, ekonomiden götürdükleri getirdiklerinden çok fazladır' (s. 267). 'Müslüman göçmenlerin %30'unun ve Türkiye'li göçmenlerin %27'sinin hiç bir okul diploması yoktur' (s. 287). 'Erdoğan'ın Türkiye'si Avrupa'ya kültürel olarak yakışmıyor. Bir ülke ki kendi göçmenlerini gittikleri ülkede asimile olmadığı için over, bu birlikte yaşamak için yeterince engeldir' (s.312 ).

Kısacası Sarrazin, oryantalist pencereyi kullanıyor, sosyo -biolojik savlarla ırkçılık yapıyor, yabancıların (Türk ve müslümanların) genetik anlamda 'aptal' olduğunu vurguluyor. Bu zat üstelik bu 'aptal göçmen' tezini satarak, 'Euro milyoneri' de oldu.
Kitabın satışının yasaklanması istendi, zira Alman Ceza Yasası'nın 130. Maddesi halkın bir bölümüne nefreti körükleyici ya da onurunu kırıcı yayınlar yasaktı. Ancak 'takipsizlik' kararı verildi, zira kitaptaki filller 'kamu barışını bozmaya yönelik' bulunmadı.

2010'da Almanya'da Türkiye'nin işçi göçü üstünde çalışırken göç konusunu bilirkişisi olarak kabul edilen Prof. Klaus Bade ile buluşmuş, ilk kez yapılan Entegrasyon Barometresi-2010 adlı saha çalışmasını ele almıştık. Prof. Bade, Sarrazin'in aksine, saha verilerinin çok farklı olduğunu söylüyor ve göçmenlerin %50'sinden fazlasının entegre olmaya 'çok açık' olduğunun anlaşıldığını vurguluyordu. Daha önemlisi, göçmenlerin sorunu Alman asıllılardan ayrışmıyor aksine oydaşıyordu. Birinci çözüm halkası, işsizliği önlemekden, ikincisi eğitim olanaklarının geliştirilmesinden geçiyordu. Bütün bunlarsa 'açığı kapatan bir entegrasyon politikası'nın uygulanmasını gerektiriyordu.

'VatanOlanGurbet' adını taşıyan, 2011'de yayınlanan çalışmamızı 'Göç konusu siyasi bir ihtiyaç olarak algılanmalı ve etkin bir politikayla yönlendirilmeli. Zira, bugüne dek sorunun büyüklüğü, işi çözme yetisinden çok, çözme isteğinin olmamasından kaynaklanıyor'(s.277) şeklinde noktalamıştık.Derken, Almanya'da Neo-Nazi şiddetin 1990'dan 2013'e dek 182 kişinin ölümüne sebep olduğu ortaya çıktı. Nazi Yeraltı Örgütü'nün (NSU) 8'i Türk 10 kişinin ölümüne neden olduğu kanıtlanana dek, bu cinayetler Almanya kamuoyunda Türklerin bir iç hesaplaşması olarak görülüp 'DönerciCinayetleri' olarak nitelendi. Hatta, oryantalist esintisi bir adla 'Bosphorus Komisyonu' nun araştırma raporunda 'Katil muhtemelen yurtdışında büyümüş, ya da hala orada yaşıyor olabilir' denebildi.

Bu cinayetlerde ırkçı parmak ve Almanya güvenlik güçlerinin/ F.Almanya Anayasayı Koruma Kurumu'nun aymazlığı çok sonradan anlaşıldı.
Şimdi elimde 2013'de yayınlanan Prof. K. Bade'nin 'KritikundGewalt' (Eleştiri ve Şiddet) başlıklı eseri var. Bade, Sarrazin türü genetik kodlu ırkçılıkların, ırkçı cinayetlerin hepsinin oryantalist nitelemeler ne kadar ilintili olduğunu ortaya çıkarıyor ve uygar dünyayı bir öz eleştiri yapmaya davet ederek 'negatif entegrasyon sürecinin' acilen durdurulmasını gündeme getiriyor.
Söze E. Said ile başlamıştık, onunla bitireyim: Benim için oryantalizm, bazı politik güçler ve bazı politik hareketlerin üretimidir....

Sözüm şu: Oryantalizmin kaynağını belki kurutamazsınız. Ancak onu besleyen politik hareketlerin önünü kesmek hem mümkün, hem de zorunludur!

Türkiye çıkışlı 2.6 milyon insanın yaşadığı Almanya'da huzurun tesisi ve entegrasyonun ilk adımları buradan geçiyor.


Prof. Dr. Kenan Mortan
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi