Misafir işçilikten göçmen kökenli girişimciliğe
Türk-Alman İşgücü Anlaşması´nın 60. yılını Sosyal Demokrat Parti (SPD) Essen il örgütü iki ayrı etkinlik ile andı. Moderatörlüğü üstlenen Essen Belediye Meclisi SPD Grubu Uyum Politikaları Sözcüsü Caner Aver, Essen´de göçmen girişimciler hakkında verilerin yetersiz olmasından dolayı sistemsel sorun analizi ve çözüm önerilerin eksik olduğunu vurguladı. „Göçmen girişimcilerin ulusal ekonomi, iş piyasası, uyum politikaları ve kentsel gelişim açılarından önemli bir konu. SPD Essen Belediye Meclisi Grubu olarak bu alanı gelecekte daha yoğun gündemimize getirip, üzerinde çalışmalar yürüteceğiz.“ dedi. Essen şehrinde 25.000 şirketin tahminen 7.000´i göçmen ekonomisine ait işletmelerden oluşuyor. İş dünyası, sivil toplum, siyasiler, girişimciler ve konuyla ilgili olan yaklaşık 50 kişinin katıldığı toplantıda ağırlıklı olarak, pandemi dönemindeki küçük ve orta ölçekli girişimcilerin sorunları ile ekonomik kurumların kültürel çeşitliliği oldu.
EKONOMİDE GÖÇMEN GİRİŞİMCİLERİN ÖNEMİ ARTIYORMahmut Karapıçak, selamlama konuşmasında „Ekonomide göçmen girişimcilerin önemi giderek artıyor. İstihdama büyük katkı sağlıyorlar. Ağ kurma ve birbirini daha iyi tanıma açısından gelecekte bu tür etkinliklerin daha fazla yapılmasını umuyorum.“ dedi.
Daha sonra kürsüye gelen Essen SPD İl Başkanı ve KRV Eyalet Meclisi üyesi Frank Müller: „Toplumsal çeşitlilik bizim için bir zenglinktir. Bugün ikinci ve üçüncü nesil girişimci olarak çeşitli branşlarda istihdam sağlıyorlar ve vergilerini veriyorlar. Aralarında birçok başarı öyküsü var. En önemli örnek Özlem Türeci ve Uğur Şahin girişimci çifti olsa da, Essen‘de de bu kadar populär olmayan birçok başarı hikayeleri var.“ şeklinde konuştu.
Daha sonra kürsüye gelen Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi Vakfı‘ndan Cem Şentürk Almanya´da 4,8 milyon şirketin 860.000´inin göçmen kökenli girişimciler tarafından işletildiğini, bunların 113.000´i Polonya ve 103.000´i Türkiye kökenli olduğunu dile getirdi. Şentürk’ün verdiği bilgilere göre bu işletmelerin ağırlıklı olarak faaliyet gösterdikleri branşlar ticaret, yapı ve hizmet sektörü olarak öne çıkıyor.
PANDEMİ SANAT VE EĞLENCE SEKTÖRÜNÜ NASIL ETKİLEDİ?
Ardındaki üç oturumda farklı konular ele alındı. „Pandemin sanat ve kültür sektörüne etkileri“ konulu birinci panele Katakomben-Tiyatrosu İşletmecisi Kazım Çalışkan, Çevirmen ve Yazar Ralf Vogel ve Ver.di sendikasından Udo Milbret katıldı. En büyük branşlardan olan bu sektör pandemide en fazla zarar görenlerden olması nedeniyle kriz nedeniyle bu sektör de dijitalleşmeyle ilgili önemli girişimlerde bulundu. Bu oturumda farklı formatları deneme aşamasında olan bu sektöre daha spesifik destek verilmesi konusunda çağrıda bulunuldu.
PANDEMİ DÖNEMİNDEKİ GİRİŞİMCİ KREDİLERİ
Daha sonra ikinci panele geçildi. Bu panelde Essen Ekonomi Ajansı İletişim ve Uluslararası Bölüm Başkanı Markus Pließnig, Essen Ticaret ve Sanayi Odası (IHK)’dan Marc Meckle ve Sparkasse Girişimciler Bölüm Başkanı Mirko Hoffmann ile ekonomi kurumların kültürel açılımları, göçmenlere daha spesifik hizmet sunmaları, göçmen girişimcilerin daha fazla IHK meclisine katılımlarının arttırılması ve teşvik ve girişimci kredilerinin pandemi dönemindeki uygulamaları gibi konu başlıkları ele alındı. Özellikle seyahat sektöründen Fatih Şenel ve düğün salonu işletmecilerinden Tülya Koca uygulamalara büyük tepki gösterdiler.
Üçüncü panelde IKUA - Kültürlerarası Girişimciler ve Üniversite Mezunları - dernek başkanı ve aynı zamanda inşaat mühendisi ve gastronom Dr. Erdal Osmancelebioğlu ile kadın girşimci ağı Petek´den Tülay Koca kendi kurumlarını tanıttılar ve ekonomi kurumları ile işbirliği imkanlarını dile getirdiler. Katılımcılar panelin sonunda bu tür etkinliklerin sayısının arttırılmasının gerektiğini de dile getirdiler.
Haber: (Almanya Bülteni) – Essen