Firma doktor raporunu kontrol ettirebilir mi?

Baş ağrısı, baş dönmesi ve halsizlik gibi durumlarda ev doktorundan hasta raporu almak son derece kolay. Çalışanlar çeşitli sebeplerle işe gitmemek istediklerinde ev doktorlarına başvuruyor ve hiç zorlanmadan bir ya da bir kaç gün rapor alabiliyorlar. Peki, işveren çalışanın raporunu inandırıcı bulmadığında ne yapabilir?

Pekçok çalışan herhangi bir sebeple işe gitmek istemediğinde ilk akla gelen ev doktoruna gidip rapor almak. Özellikle tatillerden önceki son gün ya da tatil bitimindeki ilk iş gününü de tatile eklemek için, ya da çalışanın canı işe gitmek istemiyorsa en sık başvurulan yöntem doktora gidip rapor almak oluyor. Çalışanların hasta raporu alma alışkanlıkları üzerine yapılan anket çalışmaları yaklaşık her on kişiden birinin bu yönteme başvurduğunu ortaya koyuyor. Özellikle, son anda verilen bu raporlar işverenle çalışan arasında sorunlara neden olabiliyor. İşveren bu raporları inandırıcı bulmazsa yasal olarak hangi yöntemlere başvurabilir?

RAPORUN NEDENİNİ KİMSE BİLMEK ZORUNDA DEĞİL

Çalışma yasasına göre hastalık raporu alan bir çalışanın maaşı işlemeye devam eder. Hasta olan çalışan mümkün olan en erken zamanda bunu işverene haber vermekle yükümlüdür. Bu süre genellikle mesai saatinden en geç yarım saat öncedir. Hasta olduğu için işe gelemeyeceğini işyerine haber veren çalışan en geç dört gün içinde de doktor raporunu işyerine teslim etmek zorundadır. Bir firma eğer isterse çalışanından hemen doktora gitmesini ve doktor raporunu teslim etmesini isteme hakkına sahiptir. Bu temel kurallara uymayan bir çalışana işveren tarafından „Mahnung,“ yani uyarı cezası verilebilir.
Çalışan hastalığının ne olduğunu söylemek zorunda değildir. Bir tümör şüphesiyle mi doktora gittiği yoksa soğuk algınlığı ya da grip gibi sıradan bir sağlık sorunu nedeniyle mi işe gelemeyecek olması ne işverenini ne de iş arkadaşlarını ilgilendirmez. Halk arasında „Gelbe Schein“ olarak anılan doktor raporunda ilgili hekim çalışanın ne kadar süreyle evde istirahat etmresi gerektiğini belirtir, ancak bunun nedenini açıkça belirtmez. Bunun tek istisnası ciddi bir bulaşıcı hastalık şüphesi ya da teşhisidir. Bu durumda hekim raporunda bunu belirtir, zira bulaşıcı hastalıklar üçüncü kişilerin sağlık durumunu da ilgilendirdiği için, bunu bilmeye hakları vardır.

İŞVERENİN ELİNDEKİ KOZ

Baştaki sorumuza gelecek olursak... Çalışanın doktordan rapor getirerek işten kaçmayı alışkanlık haline getirdiğini düşünen, ya da sağlık sorununa inanmayan bir işveren yasal olarak hakları nelerdir? Zira doktordan hasta raporu almanın ne kadar kolay olabildiğini işverenler de bilmektedir. İşveren rapor almayı alışkanlık haline getirmemişse genellikle raporlar sorun çıkarmamaktadır. „Tesadüfen“ tatil öncesi ve sonrasında gelen raporlar ise çoğu zaman taraflar arasında sorun çıkarmaya adaydır ve anlaşmazlık ciddiye binerse işveren çalışandan „Medizinische Dienst der Krankenkassen – MDK“ denilen bir muayene raporu talep etme hakkına sahiptir.

MAAŞ KESİLEBİLİR Mİ?

Bir hekim, klinik ya da ev doktorunun çok fazla ve çok kolay rapor verdiği şüphesi uyanırsa da işyeri tarafından MDK istenebilir. MDK raporunu verme yetkisine sahip olan hekim Krankenkasse'ye çalışanın gerçekten hasta olup olmadığını rapor eder ve bu rapor işyerine de gönderilir. Eğer bu raporda ilk gidilen hekimin gereksiz yere rapor verdiği tespit edilirse, işveren çalışandan „Schadenersatz“ yani zarar tazmini talep edebilir. Bu durumda çalışan işe gitmediği günler için maaşını geri ödemek zorunda değildir. Ancak MDK için kendisine bildirilen kontrole gitmezse bir sonraki maaşından kesinti yapılabilir.

Haber: (Almanya Bülteni) - Düsseldorf