Fırsat eşitliği talebi

Köln’deki yabancı kökenli öğrencilerin başarılarının gözle görülür bir biçimde azalması üzerine, DEIN KÖLN Köln Uyum Meclisine bir soru önergesi verdi. Önergede Köln’deki yabancı ve Alman kökenli öğrencilerin 2011 yılında okullara göre yüzdelik dağılımını irdelendi. DEIN KÖLN´ün aktif üyelerinden ve aynı zamanda Köln Belediyesi Uyum Meclisi Üyesi

Abdullah Aydık; verdikleri soru önergesinden sonra elde ettikleri bilgiler karşısında şüphelerinde ne kadar haklı olduklarını dile getirdi. Yaptıkları araştırmanın sonuçlarına göre Köln’deki Alman asıllı öğrencilerin %45’i lise (Gymnasium)’ye, Türk öğrencilerde bu oran %17 civarında olduğu ortaya çıktı. Ortada büyük bir aksaklık olduğunu dile getiren Aydık: 'Bu sonuçlar iki ihtimal olduğunu ortaya koyuyor. Bu sonuçlara göre ya Alman Eğitim Sistemi başarısızdır; ya da çok büyük ve çirkin bir ayrımcılık nedeniyle yabancı öğrenciler subjektif bir değerlendirmeye tabii tutulmaktadır.' dedi.

3-6 YAŞ GRUBUNUN %50’Sİ YABANCI KÖKENLİ

Yabancı kökenli öğrencilerin 2. planda kaldıklarını ve genelde bu öğrencilerin %31’inin Hauptschule ve %33’ünün Realschule’ye yönlendrildiğini, bu konuda acil tedbirler alınmasının gerektiğinin altını çizen Aydık: 'Konuyla ilgili istatistikler bu konuda bizim söylediklerimizin doğruluğunu teyyit ediyor. Farklı yaş grupları esas alınarak yapılan çalışmada, grubun yaşı küçüldükçe, o toplumun nüfusundaki göçmen statüsünde bulunun insanların oranı artmaktadır. Almanya’da gelecekte göçmen çocuklar etkili olacaktır. 3 ila 6 yaş arasındaki nüfusun en az %50’si göçmen.' şeklinde konuştu.

ALMAN EĞİTİM SİSTEMİ ALARM VERİYOR

Konuyla ilgili bir açıklama da DEIN KÖLN Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Küçükyıldız’dan geldi. Küçükyıldız açıklamasında durumu şöyle değerlendirdi: 'Alman eğitim politikası sonuçlara bakıldığında alarm veriyor. Çocuklarımız zaaflara göre okullara yönlendiriliyorlar. Oysa eğitimdeki başarının zaaflar ile kıyaslanmak yerine kabiliyetle kıyaslanmalıdır. Örnek vermek gerekirse, yabancı kökenli bir çocuk, çok doğal olarak okulun başlangıç yıllarında Alman asıllı bir çocuk kadar Almanca konuşamaz. Ancak bu sonuç o çocuğun zeki olmadığı anlamına gelmez. Bu nedenle yabancı çocuklar hakettiği şekilde desteklenmeli ve yönlendirilmelidir. Ayrıca, Alman Eğitim Sistemi gelecek neslin farklı kültürlerden oluşan bir topluluk olacağının hesabını şimdiden yapmalıdır. Bu yüzden eğitim sistemi adil olmalı ve tüm çocuklara eşit davranmalıdır.'

Haber: (Almanya Bülteni) – Köln