-
Aa
+
 27/01/2015

Carl Zeiss Jena Uluç’a emanet

Uzun yıllardır Almanya’da yaşayan ve bu gün FC Carl Zeiss Jena gibi Almanya’nın en eski ve başarılı takımını çalıştıran Volkan Uluç ile Almanya Bülteni Spor Müdürü Bayram Aybastı konuştu. Söyleşinin detaylarını okurlarımızla paylaşıyoruz. Artık söz Bayram Aybastı ve Volkan Uluç’ta...

BAYRAM AYBASTI’NIN KALEMİNDEN FC CARL ZEIS JENA
FC Carl Zeiss Jena takımı 13 Mayıs 1903'te Doğu Almanya’nın Jena kentinde bulunan dünyaca ünlü Carl Zeiss firmasının çalışanlarının kurduğu bir takımdır. Daha sonra 20 Ocak 1966’da bu günkü ismini alarak FC Carl Zeiss Jena olarak yeniden kurulmuş ve bu günlere kadar gelmiştir. Doğu Almanya Futbol liginin başarılı takımlarından olan FC Carl Zeiss Jena 3 kez Doğu Almanya Şampiyonu olurken 4 kez de Doğu Almanya Kupası’nı müzesine götürmüştür. Maçlarını 13 bin kişilik Ernst-Abbe-Sportfeld Stadyumu’nda oynayan mavi, beyaz ve sarı  formalı FC Carl Zeiss Jena takımın tarihindeki en büyük başarısı ise 1981 yılında UEFA Kupa Galipleri Kupası’nda final oynaması olmuş. Finalde o yılların flaş takımı Dinamo Tiflis’e yenilmiştir.

İKİ DEFA TÜRK TAKIMLARI İLE EŞLEŞMİŞLER

Türk futbolseverlerin de hatırlayacağı gibi 1970/1971 sezonunda o zamanki adıyla Şampiyon Kulüpler Kupası olan Şampiyonlar Ligi’nde ilk turda Fenerbahçe ile eşleşen FC Carl Zeiss Jena her iki karşılaşmada da Fenerbahçe’ye karşı üstünlük sağlayarak (4-0 ve 1-0) bir üst tura çıkmıştır. Daha sonra 1977/78 sezonunda bu kez eski ismi UEFA Kupası, bu günkü adıyla EURO Lig olan kupada 1. turda Altay ile eşleşen FC Carl Zeiss Jena Almanya’da 5-1 galip gelirken İzmir'deki rövanş maçında Altay’a 4-1 yenilmesine rağmen bir üst tura çıkan takım olmuştur.
İşte böyle  önemli takımın teknik sorumlusu Volkan Uluç ile Braunschweig’de buluşup daha sonra hazırlık kampı yaptıkları Wesendorf'daki Lavital Hotel’de yaptğım kısa söyleşi...

Volkan Uluç kimdir?

1971 istanbul doğumluyum. İşci cocuğu olarak Almaya’ya küçük yaşta geldim. Berlin’de büyüdüm. Futbol yaşamımın bir parçası oldu ve yıllardır ekmeğmi bu sektörün içinde kazanmaktayım. Evli ve 3 çocuk babasıyım.

Ne zamandan bu yana teknik direktör olarak çalışmaktasınız?

1997 yılında Berlin’de Spandauer SV Klübü’nde başladım ve hemem hemen çok fazla aralar vermeden bu günlere kadar geldik. Bu günde FC Carl Zeiss Jena gibi bir kulübü tekrar eski günlerine döndürmek için çalışmaktayım.

Sadece Almanya'da mı takım çalıştırdınız?

Hayır.Bahreyn'in Al Najma takımının U21’i ve İran’ın 1.lig takımı Shahin Bushehr takımlarında da görev aldım. Ne yazık ki, buralarda babamın rahatsızlğı nedeniyle uzun süre kalamadım. Kısa olmasına rağmen, oralarda çok önemli tecrübeler edindim. İnanınıyorum ki, o ülkelerde çok yakın zamanda futbol çok iyi yerlere gelecektir. Çünkü futbola oralarda da ilgi oldukça fazla. Şöyle ki, İran’da oynadığımız maçları 15-20 bin seyirci önünde oynuyorduk.

Almanya'nın doğu bölgesinde çalışmak zor değil mi?

İlk bakışta zor gibi gözükebilir ancak ben daha önce BFC Dynamo, FC Sachsen Leipzig gibi takımlarda da görev aldığım için o bölgeyi ve bölge insanını çok iyi tanıyorum. ”İnsanlar herzaman tanımadığı şeylerden korkar” Birbiribirinizi tanıdığınız zaman karşılıklı ön yargılar ortadan kalkıyor ve hedeflere ulaşma yolunda engel de kalmıyor. Onun için de burada olmaktan çok mutluyum.

Futbolcularınız ile diyaloglarınız nasıl?

Çok iyi. Bir kere karşılıklı güven ortamı yaratmak çok önemli. Bunun için de insan psikolojisini çok iyi bilmeniz gerek. Bu sadece teknik direktörlük eğitimi alırken elde edilmiyor. Bunun için ciddi şekilde araştırmak ve profesyonellerden destek almak gerek. Ben herşeyden önce EMPATi yapmasını öğrendim. Her yaş grubunu da geçmiş yıllarda çalıştırdığım için, çok şeyler öğrendim. Oyuncularımla sorun yaşamadım. Ufalk tefek  sorunlar olsa dahi, onu en iyi şekilde çözmesini öğrendim. Tabi ki oyuncularınızda sizin SAMİMİ, DÜRÜST ve ADİL olduğunuzu anlayınca sizin için ellerinde geleni yapıyorlar.

Siz yıllardır Almanya gibi zor ve önemli bir ligde bir Türk olarak takım çalıştırıyorsunuz. Hiç Türk takımlarından size teklif geldi mi?

Bu zamana kadar direk bana ulaşan bir teklif olmadı.

Bu çok ilginç değil mi?

Bu sorunun muhatabı ben değilim. Bunu onlara sormak gerek. Ben bu işi yaparken her fırsatta ülkemi de temsil ettiğimi düşünüyorum. Hala zamanımın önemli bir bölümünü kendimi geliştirmek için harcıyorum. Daha öğreneceğim çok şeyler var. Çünkü gelişen teknoloji ile birlikte malzeneniz olan insan da değişiyor. Özellikle genç oyuncuları kaybetmemek için çok iyi anlamak gerekiyor. Onun için de gündemi çok iyi takip etmek gerekiyor.

Birgün Türkiye’de çalışmak ister misiniz?

Neden olmasın? Çünkü kendimi hala o ülkenin bir parçası gibi görüyorum. Bu bilgi ve birikimlerimizi neden Türk takımları için kullanmayayım? Zaman en iyi ilaç. Ama şimdilik daha burada yapacak çok işim var. Onun için de FC Carl Zeiss Jena  Kulübü ile başarılı olup tekrar eski günlerine dönmelerine yardımcı olabilmek beni çok mutlu edecek. Onun için camia olarak buna yürekten inanıyoruz.
Hocam bu güzel söyleyişi için Almanya Bülteni ve okurlarımız adına teşekkür ederim.

Ben çok teşekkür ederim.Tüm Almanya Bülteni okularına sevgilerimi sunarım.
YOLUN AÇIK OLSUN!
Biz de Almanya Bülteni olarak, beyefendi, nazik, mütavizi, bilgili ve donanımlı Volkan Uluç hocamıza başarılar dileriz. Ümid ederiz ki, önümüzdeki yıllarda Türk Milli Takımlarında ya da Süper Lig takımlarından birinde görev alarak edindiği tecrübeyi Türk futboluna da aktarma fırsatı bulur.

 

Söyleşi: Bayram Aybastı – (Almanya Bülteni) – Braunschweig