-
Aa
+
 19/01/2021

Türkiye ile Almanya diyalog mekanizmalarını canlandıracak

Türkiye ile Almanya diyalog mekanizmalarını canlandıracak

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin Almanya ile ikili diyalog mekanizmalarını canlandırma konusunda mutabık kaldıklarını belirterek, Ekonomik ve Ticari Ortaklık Komitesi toplantıları ile diğer alanlardaki toplantıları gerçekleştireceklerini söyledi. Çavuşoğlu ile Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Bakanlıkta ikili görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Verimli toplantılar gerçekleştirdiklerini dile getiren Çavuşoğlu, görüşmelerde ikili ilişkiler başta olmak üzere Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkileri ve bölgesel konuları ele aldıklarını kaydetti. Çavuşoğlu, ikili ilişkilerin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen geriye gitmediğini, kendisinin mevkidaşı Maas ile ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan Angela Merkel ile arasında sıkı diyalog ve dostluk olduğunu belirterek, ilişkilerin bu sayede her alanda iyiye gittiğini söyledi. İki ülke arasındaki ticaret hacminin salgına rağmen yaklaşık 38 milyar dolara ulaştığına dikkati çeken Çavuşoğlu, Almanya'nın Türkiye'nin ihracatında birinci sırada, ithalatında da ikinci sırada olduğunu hatırlattı. Çavuşoğlu, "Diğer taraftan önümüzdeki süreçte Almanya ile ikili diyalog mekanizmalarımızı canlandırma konusunda mutabık kaldık. Ekonomik ve Ticari Ortaklık Komitesi (JETCO) toplantıları ve diğer alanlardaki toplantıları gerçekleştireceğiz. Özellikle değişik alanlardaki iş birliğimizi güçlendirmek için birlikte çalışmaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

İLİŞKİLERİ ENİNE BOYUNA ELE ALDILAR

Maas ve heyetler arası görüşmelerinde Türkiye-AB ilişkilerini de enine boyuna ele aldıklarını dile getiren Çavuşoğlu, şöyle devam etti: "Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde son zamanlarda pozitif bir atmosfer var. Özellikle aralık zirvesinden çıkan sonuç bizi tamamen tatmin etmese de biz bunu olumlu bir sinyal olarak aldığımız için biz de karşılık verdik, olumlu adımlar atmaya başladık. Sayın Cumhurbaşkanımızın Avrupa Birliği ile ilgili yaptığı açıklamalar, bizim de yaptığımız açıklama ve çalışmalar, Avrupa'dan da karşılıklı olarak olumlu adımlar ve söylemlerin gelmesi sayesinde daha pozitif bir atmosfer içindeyiz." Almanya'da yaşayan Türk toplumunun iki ülke arasında güçlü bir bağ oluşturduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, aşıyı bulan Türk doktorların da entegrasyon açısından önemli bir örnek olduğunu ve kendileriyle gurur duyduklarını ifade etti. Çavuşoğlu, "Diğer taraftan maalesef son yıllarda Avrupa'da artan ırkçılık ve yabancı düşmanlığı, İslam düşmanlığı, Almanya'da yaşayan Türk toplumunu da olumsuz etkiledi." diyerek camilere ve topluma yönelik bazı saldırılar olduğunu anımsattı. Bu bağlamda soruşturmaların titizlikte devam etmesinin önemli olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, aynı zamanda söz konusu olumsuz trendleri tersine çevirmek için birlikte çalışılması gerektiğini ifade etti. Çavuşoğlu, Almanya ile eğitim alanında da iş birliği anlaşmasının müzakere edildiğini bildirdi.

TURİZMDE GÜVENLİ PROGRAM GİRİŞİMİ

Turizmin her iki ülke için de önemli bir sektör olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, iki ülkenin güvenli turizm konusunda sağladığı mutabakatın birçok ülkeye de örnek olduğunu söyledi. Çavuşoğlu, Türkiye'nin aşı anlaşmaları konusunda da mevkidaşına bilgi verdiğini belirterek "İleriki süreçte, aşılama çalışmamızı devam ettirirken, güvenli turizm sertifikasyon programımızı daha da genişleteceğiz. Yani Türkiye'de yabancı turist ağırlayan her işletme bu sürece tabi olacak. Rakamlarla ilgili gelişmeler de ortada. Aldığımız tedbirler sayesinde bu rakamları turizm sezonu başlamadan önce minimum düzeye düşüreceğiz." ifadelerini kullandı. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, dijital diplomasi alanında da iki ülke diplomatlarının bir araya geldiği bilgisini paylaştı.

DAHA İYİ BİR DİYALOG DÖNEMİ

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Konsey Başkanı Charles Michel'i yakın zamanda Türkiye'de ağırlamak istediklerini söyleyen Çavuşoğlu, "Türkiye-AB ilişkilerinde daha iyi bir diyalog var." dedi. Çavuşoğlu, olumlu atmosferin oluşmasına AB Konseyi Dönem Başkanlığını üstlendiği dönemde Almanya'nın çok büyük katkılar sağladığını belirterek teşekkürlerini sundu. Türkiye ve AB arasındaki pozitif ortamın devam etmesi gerektiğine işaret eden Çavuşoğlu, "Biz üzerimize düşeni yapacağız. AB'nin ve üye ülkelerin de bu pozitif atmosferi zehirleyecek adımlardan kaçınmasını özellikle bekliyoruz." diye konuştu.

SOMUT ADIMLAR ÖNEMLİ

Olumlu diyaloğun aynı zamanda somut sonuçları beraberinde getirmesinin önemli olduğunu belirten Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Fasıllar hemen açılabilir desem doğruyu söylememiş olurum, gerçekçi olalım. Biz istemediğimiz için değil, AB istemediği için, genişleme politikalarıyla ilgili sorunları olduğu için. Ama vize serbestisi hayata geçebilir, bu bir sözdür, aynı şekilde 18 Mart mutabakatının 5'inci yılı dolacak. Bunun, bugünkü gelişmelere yönelik uyarlanması, güncellenmesi somut bir adım olabilir. Her iki taraf için faydalı olan gümrük birliğinin güncellenmesi keza gerçekleşebilir. Terörle mücadelede daha somut adımlar atabiliriz. Yasa dışı göçle mücadelede olumlu adımlar atabiliriz." AB'yle bölgesel konularda da iş birliğinin devam etmesinin önemli olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, mevkidaşına Suriye'deki son gelişmeler hakkında bilgi verdiğini ve Libya bağlamında Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde devam eden siyasi süreci birlikte desteklemeye devam ettiklerini kaydetti. Çavuşoğlu, Yukarı Karabağ konusunda ise ateşkesin önemli bir fırsat olduğuna dikkati çekerek "Biz Türkiye ve Azerbaycan olarak eğer ateşkes kalıcı olursa ve eğer Ermenistan da buna inanırsa, Ermenistan'la ilişkilerimizi normalleştirme konusunda Azerbaycan'la birlikte adımlar atabiliriz. Çok önemli bir fırsat var bunun heba edilmemesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'nin olumlu gündeme katkı sağlamaya devam edeceğinin altını çizen Çavuşoğlu, ateşkesin korunması konusunda da Ermenistan'ın cesaretlendirilmesi gerektiğini söyledi. Çavuşoğlu, diğer taraftan NATO'nun görüşme konuları arasında yer aldığını, İttifak bağlamında müttefikler arasındaki sorunların üstesinden gelinmesinin önem taşıdığını belirtti. Aynı zamanda NATO'nun yeni gelişme ve sınamalara karşı reform çalışmalarında Türkiye'nin de çok başarılı bir diplomatı olan Tacan İldem'in yer almasından duyduğunu memnuniyeti dile getiren Çavuşoğlu, Türkiye ve Almanya'nın NATO içindeki iş birliğini de güçlendireceğini kaydetti. Çavuşoğlu, 21-22 Ocak'ta Belçika'nın başkenti Brüksel'e bir ziyaret düzenleyeceğini, bu çerçevede hem AB kanadında hem de NATO bağlamında kapsamlı temaslar gerçekleştireceğini bildirdi.

İSTİKŞAFİ GÖRÜŞMELER DE GÜNDEMDEYDİ

Türkiye'nin üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, Yunanistan ile Türkiye arasındaki istikşafi görüşmelerin 25 Ocak'ta başlayacağını hatırlattı. Çavuşoğlu, Ankara'nın her zaman ön koşulsuz olarak Atina'yla görüşmeye hazır olduğunu ifade ettiğini anımsatarak "Yunanistan Dışişleri Bakanı'yla bir araya gelmeye hazırız. Yunanistan ne zaman hazır olursa biz de hazır olduğumuzu söyledik." dedi. NATO nezdinde Türkiye ve Yunanistan arasında yürütülen toplantılara ilişkin ise Çavuşoğlu, "Türkiye olarak biz bütün toplantılara katıldık." bilgisini paylaştı. Çavuşoğlu, istikşafi görüşmelere Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal'ın başkanlığında bir heyetin katılacağını ifade ederek "60 turda neler görüştüysek 61'inci toplantıda da aynı konuları görüşeceğiz." mesajını verdi. Yunanistan'ın sadece Doğu Akdeniz ve deniz yetki alanlarını görüşeceğine işaret etmesi hakkında ise Çavuşoğlu, bunun faydalı bir yaklaşım olmadığını, Yunanistan ve Türkiye arasında gerginliğe yol açan birçok konu bulunduğunu, sadece bir konunun istikşafi görüşmelerin içeriğini oluşturmasının mümkün olmadığını belirtti. Çavuşoğlu, iki ülke arasında görüş ayrılıkların olduğunu, bunların birlikte çözülmesi gerektiğini söyledi. İki ülke arasında olumlu atmosferin sürdürülmesinden yana olduklarının altını çizen Çavuşoğlu, Yunanistan'ın ise provokasyonlarına devam ettiğini vurguladı. Çavuşoğlu, şöyle devam etti: "Yunanistan, silahtan arındırılmış adaların statüsünü ihlal edecek adımlar atıyor, sürekli askeri tatbikatlar gerçekleştiriyor. Navtex ilan ediyor ve orada hiçbir şey yapmıyor. Aynı şekilde, başpiskoposun bir açıklaması oldu. Tüm bunların amacını biz biliyoruz. Türkiye'yi provoke edip, AB'ye dönecekler, bak Türkiye olumsuz adımlarına devam ediyor, (sonuç) yaptırım. Biz yaptırımlardan korkan bir ülke değiliz. Ama negatif gündemle de devam etmek istemiyoruz."

TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ İÇİN GAYRET GÖSTERİYORUZ

Türkiye ziyaretinin çok kısa bir süre içinde planlandığını, son dönemde olumlu sinyaller olduğu için bu seyahati gerçekleştirmek istediklerini kaydeden Maas, salgın sebebiyle seyahat etmek zor olsa da Çavuşoğlu ile video konferanslarla sık sık bir araya geldiklerini belirtti. Maas, "2020 yılında gerçekleşen bazı olaylar Türkiye ve Avrupa Birliği arasında izler bıraktı." değerlendirmesinde bulundu. Doğu Akdeniz konusunda zor tartışmalar yaşandığını belirten Maas, bazı müttefiklerin karşı karşıya geldiğini hatırlattı. Maas, bu tür olayları artık yaşamak istemediklerini belirterek, şunları kaydetti: "Bu olumlu sinyallere ve bu ilerlemeye eşlik etmek bizim için önemli. (AB) Dönem başkanlığımız sırasında da Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin olumlu olması için çaba harcadık ve dönem başkanlığını Portekiz'e devrettikten sonra da aynı çabayı göstermeye devam edeceğiz. Sayın Çavuşoğlu mevkidaşım Augusto'yu (Santos Silva) Portekiz'de ziyaret etti. Bazı politikalarda biz hemfikiriz. Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin daha da iyi olmasını ve derinleşmesini arzu ediyorum. Mevcut potansiyelin değerlendirilmesini istiyorum." Artık önemli olan hususun geçmiş yılın tartışmalarını geride bırakıp bu senenin başında Türkiye ve Yunanistan arasında istikşafi görüşmelerin bir an evvel başlatılması olduğunu ve Türkiye'nin istikşafi görüşme davetinden duydukları memnuniyeti dile getiren Maas, kendisi ve diğer AB ülkelerindeki mevkidaşlarıyla diplomatik çözüm için atılan bu adımı bölgenin istikrarı açısından olumlu bulduklarını vurguladı. Maas, öte yandan, Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemisinin Kıbrıs açıklarından çekilmesinin olumlu bir tepki uyandırdığını ve bu kararın desteklendiğini dile getirdi. Doğrudan görüşmelerin başlamasıyla birlikte 2016 yılında kararlaştırılan diplomasi yolunun yeniden açılmasını olumlu bulan Maas, her iki tarafın bu görüşmeleri pragmatik ve somut bir şekilde sürdürmesinin olumlu sonuçlar doğuracağına ve engelleri kaldıracağına dikkati çekti. Maas, geçen yıl Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin memnuniyet verici düzeyde olmadığını, kendisinin de bu durumdan memnun olmadığını ifade ederek, "Bu noktada, Doğu Akdeniz'den gelen olumlu sinyallerle birlikte pozitif bir gündem oluşturmanın faydalı olacağını düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu. İlişkilerde hep geriye bakıldığını, ancak artık ileriye bakmak gerektiğini aktaran Maas, şöyle devam etti: "Biz Alman hükümeti olarak Türkiye'nin çok sayıda Suriyeli mülteciyi kabul ederek çok önemli bir başarı sağladığını görüyoruz. Bu durum belki Avrupa'da yeterince takdir edilmiyor. Bu konuları da gelecekte yine ele almak istiyoruz. Şansölye'nin (Angela Merkel) gerçekleştirdiği son İstanbul ziyaretinde bu konudaki desteğimiz gündeme gelmişti. Desteğimizi sürdürmek istiyoruz. Koronavirüs salgını konusunda eşgüdümlü hareket etmek istiyoruz. Ülkelerimiz arasındaki yakın ekonomik ilişkilerin zarar görmemesini istiyoruz. Türkiye'de çok sayıda Alman şirketi faaliyet gösteriyor. Bu konudaki gelişmeleri de ekonomik ilişkilerin pandeminin gölgesinde kalmaması için yakından takip ediyoruz. Genel olarak, 2021 yılında sadece yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) kontrol etmek ve geride bırakmakla kalmayıp, geçen sene yaşanan tartışmaları da geride bırakmak istiyoruz. Çok önem atfettiğimiz ikili ilişkilerimizi ve Türkiye ile AB ilişkilerini kalıcı olarak yapıcı ve ileriye dönük olarak geliştirmek için çaba harcamak istiyoruz. Bunu dostça bir görüşme ile başlatmış olmaktan şükran duyuyorum."

FARKLI İNANÇLARA SAYGI VURGUSU

Maas, Yunanistan'da, Başpiskopos İeronimos'un İslam dini ve Müslümanlarla ilgili hakaret içeren ifadelerine ilişkin bir soru üzerine, ne İeronimos'u tanıdığını, ne de sözlerini duyduğunu belirterek, "Bu nedenle somut bir yorum yapamam fakat İslam düşmanlığı olduğunda, bizim Almanya'dan da bildiğimiz bir olgu, biz Alman hükümeti olarak son derece kararlı bir şekilde tedbir alıyoruz." yanıtını verdi. Almanya'nın bu konuda sadece sözle değil eylemlerle de önlem aldığını vurgulayan Maas, "Bize göre din özgürlüğü çok önemli. İnsanların dinlerini diledikleri gibi yaşamalarını savunuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

NAVALNIY HEMEN SERBEST BIRAKILMALI

Moskova'ya gidişinde gözaltına alınan Rus muhalif Aleksey Navalnıy'e ilişkin bir soru üzerine Maas, Navalnıy'ın kendi iradesiyle ülkesine döndüğünü belirterek, "Oraya varır varmaz tutuklanmış olması, bizim açımızdan hiçbir şekilde kabul edilebilir, anlaşılabilir bir husus değil." dedi. Maas, Rusya'nın, kendi anayasası ve uluslararası sorumlulukları açısından hukuk devleti ilkesine ve vatandaşların haklarının korunması ilkesine bağlı olduğunu belirterek, "Bu ilkeler uygulanmak zorunda. Bu, bizim için şu anlama gelir, sayın Navalnıy'ın hemen serbest bırakılması gerekir. AB içinde eşgüdüm halinde bu talebi ifade ettim, dile getirdim." diye konuştu.

YAPICI İŞBİRLİĞİ HER İKİ TARAFIN DA FAYDASINA

Türkiye ve AB ilişkilerine dair bir soru üzerine ise Maas, "Son haftalardaki gelişmeler açısından müteşekkir olduğumu ve bunları sürdürmeyi arzu ettiğimizi açıkça ifade ettim. Artık bazı hususların geçmişte kaldığını ve nerede istenirse, Almanya'nın katkıda bulunmaya hazır olduğunu, geleceğe bakmamız gerektiğini söyledim." ifadelerini kullandı. Maas, Çavuşoğlu ile görüşmesinde mülteciler, ekonomi, pandemi konularını ele aldıklarını belirterek, şöyle devam etti: "Bu konularda hep yapıcı diyalog içinde olmak istiyoruz. Şu anda bu görüşmelere hazır olunduğu sinyali verildiğini ifade ettim. AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerde artık alınacak tedbirlerden ziyade, kararlaştırılan adımlar atıldığında yapıcı bir iş birliğinin iki tarafın da yararına olacağını düşündüğümü ifade ediyorum." Türkiye-AB ilişkilerinde vize serbestisi konusunda neden ilerleme kaydedilmediğine ilişkin bir soru üzerine Maas, geçen yıl Doğu Akdeniz konusunun sürekli konuşulduğunu ve ileriye dönük olumlu bir gündem oluşturma fırsatı oluşmadığını belirtti. Maas, "İkili konularda adım adım ilerleyeceğimizi düşünüyorum. Bu şekilde hem atmosferi daha olumlu bir yöne yönlendirecek, hem de geleceğe yönelik bazı konuları daha iyi ele alabileceğiz, kolaylaştırmış olacağız, mümkün kılacağız." ifadelerini kullandı. Türkiye'de terör suçlaması nedeniyle tutuklu Gönül Örs'e ilişkin bir soruyu yanıtlayan Maas, bu konuyu değerlendirdiklerini, buna ilişkin en iyi yolun yetkililerle doğrudan temasa geçebilmek olduğunu ifade etti. Maas, Kovid-19'a karşı aşı olan kişilere bazı özgürlüklerin tanınmasına ilişkin sözleri hakkındaki bir soruya ise iç politika konularına değinmek istemediği şeklinde yanıt verdi.

MESUT ÖZİL’İN TÜRKİYE’DE BAŞARILI OLMASINI DİLİYORUM

Futbolcu Mesut Özil'in Fenerbahçe'ye transfer olması hakkındaki görüşleri de sorulan Maas, "Bu, yanıt vermek açısından aşı konusundan daha da hassas bir konu. Biliyorum ki, Türkiye'deki insanlar, çok duygusal futbol taraftarları. Mesut Özil gerçekten Alman futbolu ve milli takımı açısından çok büyük başarılara imza attı. Şimdi Türkiye'de oynayacağı zaman, futbol, spor açısından başarılı olmasını arzu ediyorum. Tabi, aynı zamanda İstanbul'da mutlu olmasını ümit ediyorum. Fenerbahçe formasıyla çocukluk fotoğrafları olduğunu söyledi bana Mevlüt." diye konuştu. Özil'e en iyi dileklerini ileten Maas, "Tabii spordaki başarısı için antrenörüyle de çokça konuşması gerekir." ifadesini de kullandı.

Haber: Muhammet Tarhan,Şerife Çetin,Gökhan Varan – (Almanya Bülteni) – Ankara
Kaynak: (AA)

Politika