-
Aa
+
 22/05/2017

Kongre turizmi için hedef 2019 sonrası

Türkiye, kongre ve toplantı sektörünün en önemli organizasyonlarından biri olan ve bu yıl 16-18 Mayıs tarihleri arasında 15’ncisi gerçekleştirilen IMEX Frankfurt Fuarı’na adeta çıkarma yaptı. Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı, Frankfurt Kültür ve Tanıtma Müşavirliği ve ICVB İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu tarafından organize edilen Türkiye standında destinasyonları temsilen İstanbul, Antalya, İzmir ve Ankara Kongre Büroları, Türk Hava Yolları ile firma ve sektör temsilcileri yer aldı.

ÜST DÜZEY VERİMLİ GÖRÜŞMELER YAPTIK

Türkiye’nin 12 yıldır IMEX Fuarı’na katıldığını hatırlatan Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Aydın, kongre turizminde ilk 10 içinde yer alan İstanbul’un son iki yıldır yaşanan olumsuzluklardan dolayı alt sıralara gerilediğini bunda güvenlik kaygılarının yanısıra politik sebeplerin etkili olduğunu kaydetti. Kongre turizminde toparlanmanın zaman alacağını belirten Aydın, “Biz şu anda 2019 yılından sonraki kongreleri kovalıyoruz. Bu fuarda yoğun görüşme trafiği yaptık. Uluslararası Kongre Organizatörleri Birliği (ICCA) CEO’su Martin Sirk ile görüştük. Onlarda Türkiye’ye dönük olumlu mesajlar verdiler.  Ayrıca Uluslararası Toplantı Uzmanları Birliği’nin (MPI) Avrupa’da toplantıları var. MPI Başkanı Paul Van Deventer’e bu toplantılarını  Türkiye’de yapmaları için öneride bulunduk” dedi.

“2017 TOPARLANMA YILI OLACAK”

Türkiye’nin turizm potansiyelinin çok üst düzeyde olduğuna vurgu yapan Cengiz Aydın, 2016 yılında bir türbülans yaşandığını, 2017’nin ise toparlanma yılı olacağını kaydederek, “2018 yılında Türk turizminin tekrar yükselişe geçeceğine inanıyorum. Sağlam turizm altyapısı, hizmet, kalite ve fiyat anlamında güçlü bir ürünümüz var. Yeterki bu güvenlikle ilgili sorunlar, politik tartışmalar daha alt düzeye inerse toparlanma çok daha çabuk olacaktır” diye konuştu.

“TURİZMİ SİYASETE KARIŞTIRMAYALIM”

Almanya pazarının kendileri için çok önemli olduğunu, ancak bu ülkede Türkiye karşıtlığı üzerine sistematik bir propoganda yapıldığına dikkat çeken Aydın şöyle devam etti: “İster istemez Alman vatandaşlar bu durumdan etkileniyor. Biz diyoruz ki turizmi siyasete karıştırmayalım. Bunlar siyasilerin kendi aralarında halledecekleri meseleler. Turizm hareketinin engellenmemesi lazım. Biz muhataplarımıza bunu anlatıyoruz. Alman Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı ile diğer sektör temsilcileri ile görüşmeler yaptık. Bir toparlanma var.  Geçen yıl Almanya’dan gelen turist sayısında yüzde 30’luk bir kayıp yaşamıştık. Bu sene geçen yıldan çok daha iyi bir yıl olacak.”

“MEVCUT PAZARLARI KORURKEN ALTERNATİF PAZARLARA DA YÖNELDİK”

Mevcut pazarları koruyup, güçlendirirken alternatif pazarlara da yöneldiklerini ifade eden Aydın “Nedir bu pazarlar, örneğin Çin pazarı. Her yıl dünyayı gezen 100 milyon Çinli turist var. Hindistan pazarında düğün turizmi çok yaygın, Hintlilerin Akdeniz ve Antalya bölgesine çekilmesi için ciddi çalışmalar yapıyoruz. Brezilya pazarı bizim için önemli orada da ofis açtık. Arap pazarı zaten önemliydi, daha da önem kazanmaya başladı.  Kongre, sağlık, yayla turizmine yönelik çalışmalar yapıyoruz, bu çalışmalar sayesinde Türk turizminin çok iyi bir noktaya geleceğini düşünüyorum” diye konuştu.
Frankfurt Başkonsolosluğu Kültür Ataşesi Osman Şahin’de fuarda 400 metrekarelik alan üzerine kurulu Türkiye standının büyük ilgi çektiğini, ülkemizin kongre ve toplantı olanaklarının tanıtıldığını kaydetti. Terörle ilgili kaygıların tüm dünyada yaşandığını hatırlatan Şahin, Türkiye’de bu tehdidin ikinci, üçüncü plana gerilediğini, görüştükleri tüm seyahat sektörü temsilcilerinden Türkiye’ye yönelik pozitif geri dönüşler aldıklarını bildirdi.

EN TEHLİKELİSİ POLİTİK SORUN

Fuarın katılımcılarından Haliç Kongre Merkezi’nin Genel Müdürü Handan Boyce’da, güvenlik sorununun tüm dünyanın sorunu olduğuna vurgu yaparak, Türkiye’ye politik anlamda tepki konmasının güvenlikten çok daha tehlikeli bir konu olduğu yorumunda bulundu. Kongre turizmi açısından şu an 2020-2021’in kararlarının alındığını  bir dönem olduğuna vurgu yapan Boyce şunları söyledi: “Şu aralar İstanbul’un kimsenin haritasında olmadığını görüyoruz. Bizim işimiz biraz zor. Bütün çalışmalarımızda şunu ifade ediyoruz; evet güvenlik herkesin sorunu, politik sorun ise en tehlikelisi. Olayın politik olarak ele alınması, Türkiye’ye bu anlamda tepki konması bence güvenlik sorunundan çok daha tehlikeli bir konu. Bunun çok iyi anlatılması lazım. Ben meslektaşlarımıza söylüyorum, İngiltere’nin AB’den çıkması nasıl benim konum değilse, Türkiye’nin kendi politikası da kimsenin konusu olmamalı. Sonuçta biz burada bir iş yapıyoruz. Ama bunun içine politika karıştığı zaman olayın boyutları farklı oluyor.” Kongre turizmine büyük yatırımlar yaptıklarını, büyük emek verdiklerini söyleyen Handan Boyce, “Herses bize karşı olabilir. Birçok şeyin bizim kontrolümüzde olmadığının farkındayız. Ama biz ’ne yapmalıyız’, ‘buna nasıl çözüm bulmalıyız’ sorularına yanıt aramalıyız. Hep görünür olmalıyız, proaktif olmalıyız” şeklinde konuştu.

2020’DEN SONRA TEKRAR ATILIM YAPACAĞIZ

Türkiye Otelciler Birliği (TUROB) Dış İlişkiler Yöneticisi Ferbal Yaman’da İstanbul’un kongre turizminde son iki yıldır bir düşüş yaşadığını, bu yüzden bu yılki fuarın kendileri için daha da önem kazandığını belirterek, “Biz bu süreci geçici bir süreç olarak görüyoruz. İstanbul bulunduğu konum, altyapı ve imkanları itibariyle kongre turizmi açısından çok önemli bir destinasyon. 2020’den itibaren tekrar bir atılım göstereceğimize inanıyorum” açıklamasında bulundu.
Antalya Kongre Bürosu Başkan Yardımcısı ve Antalya Tanıtım Vakfı Başkanı Nizamettin Şen’de, kongre turizmi açısından İstanbul’un ardından Antalya’nın geldiğini kaydederek,  Türkiye’nin geçen yıl  Antalya Expo içinde açılan 5005 kişilik en büyük kongre merkezine kavuştuğunu hatırlattı. Bu merkezin bir an önce özelleştirilip devreye girmesinden yana olduklarını belirten Şen, Türkiye’ye yönelik olumsuz tutumun nedeninin terör kaynaklı değil siyasal kaynaklı bir izalosyon meselesi olduğu değerlendirmesinde bulundu. Nizamettin Şen, “Bu durum müşterinin Türkiye kararını ertelemesi veya başka bir ülkeyi tercih etmesine neden oluyor. Bizim genel turizm ürünümüzle ilgili hiçbir problememiz yok. Hatta bu hizmet kalitesini bu fiyata sunan başka bir destinasyon yok” dedi. Şen, 16 Haziran’da Moskova’da 16 dönümlük bir parkta “Türkiye Günleri” organize edeceklerini, İstanbul, Antalya gibi destinasyonların tanıtımının yapılacağını bildirdi. Türkiye standında uygulamalı olarak gösterilen ebru, hat gibi geleneksel sanatlar büyük ilgisi çekerken, ziyaretçilere Türk lokumu ve Türk kahvesi ikram edildi.  Çeşitli müzik dinletileri ve sanatsal aktivitelerin yanısıra Türkiye standını ziyaret edenler arasından yapılan  çekiliş ile talihlilere İstanbul Tatil Paketi hediye edildi.

Haber: (Almanya Bülteni) – Frankfurt

Ekonomi